2. Hem âlem-i insaniyette (insanlık aleminde) inkâr-ı uluhiyet (Allah’ın varlığını inkar) niyetiyle medeniyet ve mukaddesat-ı beşeriyeyi zîr-ü zeber (karma karışık) eden Deccal komitesini, Hazret-i İsa (as)'ın din-i hakikîsini İslâmiyet'in hakikatıyla birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevî cemaatı namı altında ve "Müslüman İsevîleri" ünvanına lâyık bir cem'iyet, O DECCAL KOMİTESİNİ, HAZRETİ İSA (AS)’IN RİYASETİ ALTINDA ÖLDÜRECEK, DAĞITACAK; BEŞERİ, İNKAR-I ULUHİYETTEN KURTARACAK. (Mektubat s. 441)
4. İşte böyle bir sırada, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazreti İsa (as)'ın şahsiyet-i maneviyesinden ibaret olan HAKİKİ İSEVİLİK DİNİ ZUHUR EDECEK, yani rahmet-i ilahiyetinin semasından nuzul edecek; hal-i hazır Hıristiyanlık dini o hakikata karşı tasaffi (saflaşacak) edecek, hurafattan ve tahrifattan sıyrılacak, HAKAİK-I İSLAMIYE İLE BİRLEŞECEK; MANEN HIRİSTIYANLIK BIR NEVİ İSLAMİYET'E İNKİLAB EDECEKTİR... (Mektubat, s. 53)
5. VE KURAN'A İKTİDA (uymak, tabi olmak) EDEREK, O İSEVİLİK ŞAHSI MANEVİSİ TABİ; VE İSLAMİYET, METBU (TABİ OLUNAN) MAKAMINDA KALACAK. Din-i Hak, bu iltihak neticesinde azim bir kuvvet bulacaktır. Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İSEVÎLİK VE İSLÂMİYET İTTİHAD NETİCESİNDE, DİNSİZLİK CEREYANINA GALEBE EDİP DAĞITACAK istidadında iken; âlem-i semavatta cism-i beşerîsiyle bulunan şahs-ı İsa (as), o din-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık (Hz. Muhammed (sav)), bir Kadir-i Külli Şey'in va'dine istinad ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır; madem Kadir-i Külli Şey' va'detmiş, elbette yapacaktır. (Mektubat, s.53-54)
6. Âhirzamanda Hazret-i Mehdi'nin Süfyanî komitesine galebesi (galibiyeti), Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın Deccal komitesini dağıtması ve şeriat-ı İslâmiyeye tebaiyetine (İslam ahlakına tabi olmasına) dairdir. (Mektubat 517)